Blokzincir Üzerine Kurulan Şirketler (DAOs)
- İrem Nalbant
- 29 Ağu
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 31 Ağu
Açılımı Decentralized Autonomous Organisation olan DAO’lar, amaçlarını akıllı sözleşmeler aracılığıyla durdurulamaz ve engellenemez şekilde icra eden merkeziyetsiz yapılardır.
"Merkeziyetsiz Özerk Kuruluş" olarak Türkçeleştirilebilecek bu teknolojiyi, kendi içerisinde kar amacı güdüp gütmemesi, kararları insanların veya algoritmanın alıyor olması, bir tüzel kişiliği bağlı olup olamaması şeklinde farklı nitelikleri ile ele almak mümkündür.
DAO, blok zincir teknolojisi üzerine bir akıllı sözleşmeler bütünü ile inşaa edilen, amacı çeşitlilik gösterebilen, o amaca ulaşmak için karar alıpkarar uygulayarak faaliyet gösteren bir organizasyondur. Bir çatı terim olan DAO, blok zincirin sunduğu merkeziyetsizlik ve değişmezlik özellikleri ile güven sağlamaktadır. Bu güven, organizasyonun kalıcılığına duyulan güven olduğu gibi, diğer yandan da demokratik karar alma süreçlerinin yürütülmesindeki şeffaflıktan kaynaklanan güvendir.
Ayrıca DAO’lar, akıllı sözleşmeler sayesinde, alınan kararların hızlı ve dolayısıyla verimli şekilde icra edilebilmesini sağlamaktadır. İcrai işlemlerin yürütülmesindeki zaman kayıpları, bürokrasi, maliyet, yorum farklılıkları gibi sistemin verimliliğini oldukça düşüren olgular bu sayede ortadan kalkmaktadır. Alınan kararlara ilişkin icrai işlemleri kodlar aracılığıyla otomatik yerine getiren DAO’lar, sistemdeki insan unsurundan kaynaklanan hata ve hilelere karşı da oldukça korunaklıdır.
Temel olarak blok zincir ve akıllı sözleşme teknolojisinin birleşmesi ile ortaya çıkmış daha kompleks ve işlevsel bir yapı olan DAO’lar, organizasyon içerisindeki karar alma sürecini kendilerine ait bir token ile yürütürler. Sistemin kuralları dahilinde, paydaşlar oylarını kullanmak ve kuruluş içerisinde varlık göstermek için bu token’ları kullanırlar. Bir amaç için bir araya gelinmesi ve o amaç gerçekleşene dek kararlar alınıp icra edilmesi, hukukumuzda hem dernek/vakıf hem şirket kavramı ile karşılanabilmektedir. Fakat, gerek oluşum ve faaliyet gösterme açısından, gerekse sonlanma ve daha birçok konuda, dernek/vakıf ve şirketlerin ayrıştığı malumdur. Bu bağlamda, DAO yapılanması kullanılarak farklı amaçlar için yola çıkan organizasyonların da farkı hukuki kurallarla bağlı olması gerekliliği ortaya çıkmaktadır.
Amaçlarına göre DAO’ları sınıflandırmak gerektiğinde, DAA ve DAC terimleri karşımıza çıkmaktadır. Kar amacı gütmeyen DAO’lar DAA (Decentralized Autonomous Association) olarak, ticari kar amacı güden organizasyonlar ise DAC (Decentralized Autonomous Corporation) olarak isimlendirilmektedir. Görüldüğü üzere DAC’lar, DAO’ların alt dalıdır.
DAC’ların DAO’lardan özelleşen niteliklerini şu şekilde sınıflandırmak mümkündür:
DAO’lar, kuruldukları amaca yönelik olarak bu organizasyona katılım sağlayan tüm paydaşlar tarafından sahiplenilir ve yönetilir. Paydaşların bu organizasyondan elde ettikleri kar her zaman finansal olmayabilir.
Her DAO, kendi amaçları doğrultusunda, paydaşlarının her birinin yönetimde söz ve oy hakkı mevcut şekilde yönetilir. Ancak DAC’ların amacının ekonomik kar elde etmek olduğu açıktır. Ayrıca geleneksel hissedarlık hiyerarşisini barındırdığı ve karar alma mekanizmasının ticari şirketlerdeki gibi hissedarlara özgülendiği görülecektir. Hissedarların bu oluşumdan beklentisi ise elbette ticari kardır. Bu özellikler ele alındığında dahi DAC’ların geleneksel ticaret şirket yapılanmasına olan benzerlikleri, onların hukuki statüsü hakkında yorum yapmayı kolaylaştırmakta ve hukuki koruma ve öngörülebilirlik açısından DAC’ları daha somut kılmaktadır.
Henüz birçok ülkede hukuki düzenleme kapsamında bulunmayan DAO’lar, 1 Temmuz 2021’de Amerika Birleşik Devletleri’nin Wyoming eyaletinde yürürlüğe giren bir yasa ile düzenleme altına alınmışlardır. Yasada DAO’lar, insan üyeler tarafından yönetilmek veya algoritma tarafından yönetilmek şeklinde ikili bir ayrıma tabi tutulmuşlardır. İlan ve tescil beyannamesinde aksi öngörülmedikçe DAO’ların insan üyelerce yönetildiği kabul edilmiştir.
DAO’nun ilan ve tescil beyannamesinin esas alınmasından anlaşılacağı üzere, yasa, DAO’ları “işbu yasa özelindeki” bir çeşit limited şirket (LAO) olarak tanımlamış ve onları tescille yükümlü kılmış, mevcut tescilli limited şirketlerin de DAO’ya çevrilmesine müsaade etmiştir. Wyoming Secretary of State, geleneksel limited şirketin DAO’dan farkını, yönetime katılanların insan ve algoritma kombinasyonundan oluşması şeklinde açıklamıştır.
Yasaya göre her LAO, yurtiçinde bir temsilciye sahip olmalı, adında ve esas sözleşmesinde LAO olduğunu açıkça belirtmelidir. Ayrıca, bir yıl süreyle herhangi bir işlem yapmayan yahut herhangi bir öneriyi onaylamayan LAO’nun feshedilmesi öngörülmüştür.
Görüldüğü üzere, DAC’lerin somutlaştırılabilir ve şirketlere benzer yapısı sayesinde yasal bir zeminde incelenmeleri daha hızlı ve mümkün olmuştur. Teknolojinin geleneksel yapılanmalarla kaynaşabilmesi için şirketlerin LAO’ya dönüşebilmesine ilişkin hükümlerinin belirlenmesi ise teknolojinin avantajlarının değişen finansal yapının ve o coğrafyada hızla ve güvenle yayılabilmesine, öncü kuruluşlar oluşabilmesine, sermayeyi çağırmasına imkan sağlayacaktır.
KAYNAKÇA:
1. https://www.forex.academy/wh at-are-daos-and-dacs/
2. https://blog.ethereum.org/2014 /05/06/daos-dacs-das-andmore-an-incompleteterminology-guide
3. https://sos.wyo.gov/Business/Do cs/DAOs_FAQs.pdf
4. https://wyoleg.gov/2021/Enroll/ SF0038.pdf




Yorumlar