6284 Sayılı "Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun" Neden Önemli?
- İrem Nalbant
- 31 Ağu
- 4 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 31 Ağu
Toplumsal olarak “kadını koruma kanunu” olarak görülen 6284 sayılı kanun esasen şiddete uğrama tehlikesi bulunan herkes içindir. Bu durum kanunun lafzından açıkça görülmektedir.
Zira kanunun "Amaç, Kapsam ve Temel İlkeler" başlıklı 1. maddesinde "Bu Kanunun amacı; şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esasları düzenlemektir." denmiş ve “aile bireyleri/takip mağduru kişi” gibi cinsiyetsiz terimler kullanılmıştır. Kanunun lafzında cinsiyet ayrımı yapmadığı görülmektedir. Kaldı ki yalnızca bir cinsiyeti koruma altına alıp diğer cinsiyetleri dışlayan bir kanun ayrımcılık içerdiğinden anayasamıza aykırı olacaktır. Kadın ve çocukların kanun maddesinde özellikle belirtilmiş olması erkeklerin ve kendisini başka şekilde tanımlayan bireylerin kanundaki korumadan dışlandığı anlamına gelmemektedir. Toplumumuzda kadına ve çocuğa yönelik şiddetin kronik ve politik hale gelmiş olması nedeniyle kadın ve çocuk kelimeleri özellikle vurgulanmıştır ancak şiddet mağduru teriminin tanımı yapılırken cinsiyet gözetilmemiştir.
Gerçekten de, kanunun 2. Maddesinde yer verilen tanımların (e) bendinde "Şiddet mağduru: Bu Kanunda şiddet olarak tanımlanan tutum ve davranışlara doğrudan ya da dolaylı olarak maruz kalan veya kalma tehlikesi bulunan kişiyi ve şiddetten etkilenen veya etkilenme tehlikesi bulunan kişileri niteler" denmiştir. Bu kişi herhangi biri olabilir.
! 6284 bir çözüm değil bir önlemdir. Önlem hızlı olmak zorundadır.
6284 sayılı kanun yokken, şiddet olaylarının ispatlanması ve yavaş işleyen prosedürlerden geçerek neticelenmesi gerekiyordu. Yıllarca tecrübe edildiği üzere, şiddet her zaman ispatlanabilir ortamlarda yaşanmamaktadır. Ayrıca ceza sistemi (soruşturmanın belirli bir kapsayıcılıkta yapılması gerektiğinden de olsa) yavaş ilerlemektedir. Neticede ispat zorluğu ve yavaşlık nedeniyle ölümlere varan sonuçlar doğmaktadır. Bu sebeple devletin toplum içerisindeki artan şiddet olaylarına hızlıca tepki vermesi bir ihtiyaç halini almıştır.
6284 sayılı kanun tam da bu ihtiyacı karşılayarak şiddet olaylarının ölümlü vakalara dönüşmeden önlenebilmesi, kişilerin kendilerini korumak için hızlı neticeler alabilmesini sağlamaktadır. Elbette bu uygulamalar esnasında mağduriyetler yaşanabilmektedir. Ancak şunun altını çizmek gerekir ki bir kanunun "iyi" olup olmadığı istisnalara bakılarak değerlendirilmez. Çünkü mutlak adil bir kanun yoktur. Her kanunun uygulanmasında mağdur olan kesimler çıkacaktır. Burada esas olan, istisnanın kaideyi bozmayacağı ilkesidir. Kaldı ki 6284 sayılı kanun kapsamında verilen bir mahkeme kararı ile mağdur edildiğini düşünen kişilerin bu kararlara itiraz etme hakkı zaten mevcuttur.
! Kanunda açıkça, koruyucu tedbir kararı verilebilmesi için şiddetin uygulandığı hususunda delil veya belge aranmayacağı belirtilmiştir.
Gerçekten de, toplumumuzda kapalı kapılar ardında, aile içinde uygulanan şiddetten kimsenin haber olmayabilmektedir. 6284 tam olarak bu soruna bir çözüm olmak istemiştir. Kanun, delil üretilemeyecek şekilde şiddet görmüş kişiye el uzatıp onu korumayı amaçlamıştır. Delil aranmaması durumu, kendi içinde şiddeti normalleştirmiş ve “her ailede olur böyle şeyler” bakış açısına sahip kişiler tarafından “kadının beyanı esas alınıyor” denerek küçümsenmekte ve yanlış lanse edilmektedir. Bu doğru değildir. Kadının beyanı esas değildir, şiddete uğradığını iddia edenin beyanı esastır. Zira toplumumuzda kronikleşmiş ve politikleşmiş şiddete bir dur denmesi için başka çare kalmamıştır.
Malesef uygulamada "delil olmadığı" gerekçesiyle mahkemelerce reddedilen talepler de bir hayli mevcuttur. Bu uygulama açıkça kanunun lafzına aykırı olup gerekli itirazlar yapılmalıdır.
6284 sayılı kanundan nasıl yararlanılır) Kanun ne gibi önlemler sunar?
Şiddet mağdurlarını korumaya yönelik olan 6284 sayılı Kanun, hem mağdurların güvenliğini sağlamak hem de şiddet faillerine karşı yaptırımlar getirmek amacıyla birtakım tedbirler öngörmüştür. Bu tedbirler; mülkî amirler, hâkimler ve kolluk kuvvetleri tarafından alınabilmektedir.
1. Mülkî Amir (Kaymakamlıklar, Valilikler) Tarafından Verilebilecek Koruyucu Tedbirler
Valilik veya kaymakamlık tarafından verilebilecek tedbirler şunlardır:
Mağdura ve gerekiyorsa çocuklarına barınma yeri sağlanması,
Geçici maddi yardım yapılması,
Psikolojik, mesleki, hukuki ve sosyal destek sunulması,
Hayati tehlike varsa geçici koruma altına alınması,
Çocukları olan mağdurlar için kreş desteği sağlanması.
Acil durumlarda kolluk amiri de bazı tedbirleri (örneğin barınma ve geçici koruma) geçici olarak alabilir; bu tedbirler mülki amir onayına sunulmadığı takdirde 48 saat içinde geçersiz sayılır.
2. Hâkim Tarafından Verilebilecek Koruyucu Tedbirler
Hâkim kararıyla alınabilecek tedbirler ise daha geniş kapsamlıdır:
İş yerinin değiştirilmesi,
Ortak konuttan ayrılarak mağdura ayrı bir yerleşim yeri sağlanması,
Aile konutu şerhi konulması,
Kimlik ve diğer kişisel bilgilerin değiştirilmesi (hayati tehlike varsa ve kişinin rızasıyla).
3. Hâkim Tarafından Verilebilecek Önleyici Tedbirler
Şiddet uygulayan kişiye yönelik önleyici tedbirler ise şunlardır:
Hakaret, tehdit veya küçük düşürücü söz ve davranışlarda bulunmama,
Ortak konuttan uzaklaştırma,
Mağdurun konutuna, iş yerine veya bulunduğu yerlere yaklaşmama,
Çocukla kişisel ilişki kurulmasının sınırlandırılması ya da kaldırılması,
Alkol ya da uyuşturucu etkisindeyken mağdura yaklaşmama,
Silahların teslim edilmesi veya taşımanın yasaklanması,
Bağımlılık varsa tedavi olunması.
4. Tedbir Süreleri ve Uygulama Usulleri
Tedbirler ilk aşamada en fazla 6 ay için verilebilir.
Süre uzatımı, tedbirin kaldırılması ya da değiştirilmesi mümkündür.
Koruyucu tedbirler için şiddet kanıtı aranmaz.
Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kolluk amiri tarafından derhal karar verilebilir.
5. Tedbir Kararlarına Aykırılık Durumu
Tedbir kararına uymayan şiddet failleri hakkında hâkim kararıyla zorlama hapsi verilebilir:
İlk ihlalde 3 ila 10 gün arasında,
Tekrarında ise 15 ila 30 gün arasında zorlama hapsi uygulanabilir.
Toplam süre 6 ayı geçemez.
6. Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM)
Bakanlık bünyesinde kurulan ŞÖNİM’ler, hem mağdura destek olmak hem de tedbirlerin uygulanmasını izlemekle görevlidir. Bu merkezlerde:
Sosyal ve psikolojik destek sağlanır,
Barınma ve maddi yardımlar koordine edilir,
Meslek edindirme ve iş bulma yönünde rehberlik yapılır,
Hem mağdur hem şiddet uygulayan hakkında sosyal inceleme raporları hazırlanır.
6284 sayılı kanun kapsamında talep edilecek korumaların en yakın polis merkezine iletilmesi mümkündür. Ya da meydana gelen şiddet olayı karakola yansıdı ise mutlaka 6284 koruma tedbirleri talep ettiğinizi ifadeniz alınırken belirtiniz ve imzaladığınız tutanakta bu talebinizin yazılı olduğundan emin olunuz. Daha kapsamlı ve uzun süreli talepler için Aile Mahkemelerine, Aile Mahkemesi olmayan yerlerde Asliye Mahkemelerine dilekçe verilmesi gereklidir.
6284 sayılı Kanun kapsamında verilen mahkeme kararlarına nasıl itiraz edilir?
6284 sayılı kanun kapsamında koruma tedbiri talep edilmiş ancak mahkemece uygun görülmemişse red kararı karşı tarafa tebliğ edilmez. Yani karşı taraf sizin koruma talep ettiğinizden haberdar olmaz.
Mahkeme talebi uygun görüp kabul etti ise verilen koruma kararları, karara uyması beklenen tarafa tebliğ edilir. Tebliğ edilen kararın son paragrafında itirazın ne sürede ve hangi mahkemeye yapılması gerektiği açıkça belirtilir.
Verilen koruma kararına uyulmaması ve ihlal halinde ihlalin gerçekleştiği an ivedilikle polis aranmalı ve ihlal hali tespit ettirilmelidir. Bu sayede ihlal nedeniyle hapis cezasına varan neticeler doğabilecek ve caydırıcılık sağlanabilecektir.
6284 sayılı kanun kapsamında koruma talebi yahut verilen koruma talebine itiraz dilekçelerin içeriği çok önemlidir. Talep/itiraz haklarınızın korunması ve doğru merciilere ivedilikle başvurulabilmesi, ihlal halinde ise gerekli aksiyonların alınabilmesi için mutlaka avukata danışınız.



Yorumlar