top of page

Cinsiyet Değişikliğine İzin Talebi Dilekçesi Nasıl Olmalıdır?

  • Yazarın fotoğrafı: İrem Nalbant
    İrem Nalbant
  • 31 Ağu
  • 3 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 31 Ağu

Türk Medeni Kanunu madde 40 kapsamında cinsiyet değişikliği sürecine girecek kişilerin davalarında usulen dikkat edilmesi gereken kritik noktalar mevcuttur. Bu noktalara dikkat edilmemesi halinde davanın kanun yolu denetimine takılması mümkündür. Bu da dava sürecinin uzaması ve cinsiyet değişikliği sürecinin makul sürede tamamlanamaması anlamına gelebilir.


Öncelikle belirtmek gerekir ki cinsiyet değişikliği süreci kendi içerisinde 2 aşamalıdır. Bu aşamaların ilki "cinsiyet değişikliğine izin talebi" dir. Mahkeme tarafından izin kararı alındıktan sonra cinsiyet değişikliği ameliyatı olunmalı, ameliyat tamamlandıktan sonra ikinci bir aşama olarak "kimlikteki cinsiyet hanesinin değiştirilmesi (ve varsa isim değişikliği)" talepli bir dava daha açılmalıdır.


Maalesef uygulamada her iki aşamanın tek dilekçede talep edilmesi şeklindeki hata sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Halbuki Yargıtay da, cinsiyet değişikliğine izin talebi hususunun kimlikte değişiklik talebi içermeksizin görülmesi gerektiğini vurgulamaktadır.


Yargıtaya göre, izin hususu, kütükteki cinsiyet hanesi ve isim hanesi değişikliklerinden önce tamamlanmalı ve bekletici mesele olmalıdır. Nitekim aşağıdaki kararlarda Yargıtay bu durumu açıkça ortaya koymuştur:


8. Hukuk Dairesi 2017/7555 E. , 2017/11810 K.

"...Nüfus kaydındaki kadın olan cinsiyetin erkek olarak değiştirilmesi talebi ile isim değişikliği talebinin tefrik edilerek ayrı esaslara kaydedilmesi, eldeki dosyanın bekletici mesele yapılması gerekirken davanın kabulü, doğru görülmemiştir..."



8. Hukuk Dairesi 2017/7553 E. , 2017/14419 K.

...mahkemece TMK 40/1.madde gereği şartları mevcut ise cinsiyet değişikliğine izin kararı verilmesi gerekirken, cinsiyet değişikliğine izin kararı ve verilecek izin kararı doğrultusunda cinsiyet değişikliğine dair gerekli ameliyatın yapıldığının resmi sağlık kurulu raporu ile doğrulanmadan nüfus kayıtlarındaki cinsiyet hanesinde değişikliğe karar verilmesi doğru görülmemiştir....


8. Hukuk Dairesi 2018/753 E. , 2019/5588 K.

...Mahkemece TMK'nin 40. maddesine aykırı olarak cinsiyet değişikliğine izin davası görülüp sonuçlandırılmadan, eldeki davanın cinsiyet değişikliği davası olarak görülmesi ve nüfus kayıtlarında düzeltmeye karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir...


2. Hukuk Dairesi 2005/20746 E., 2006/5916 K.


Davacının istemi Türk Medeni Kanunun madde 40/1 hükmüne dayalı olarak "cinsiyet değişikliğine izin verilmesi davası" olduğu halde bu yön gözetilmeden davanın cinsiyet yönünden nüfus kütüğünde düzeltme davası (TMK.m.40/2) olarak değerlendirilerek yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.



Yukarıda da açıklanan sebeplerle, önce cinsiyet değişikliğine izin verilmesi talepli dilekçe tek başına verilmelidir. Bu dilekçenin çekişmesiz yargı işi olduğu da açıktır. Çekişmesiz yargı işleri dava tarafı, yargılama usulü, hükmün sonuçları gibi konularda farklılık gösterir ve kişinin işini kolaylaştırır. Zira bu sayede, cinsiyet değişikliğine izin talebi hakkı tek seferlik olmayacak, hüküm kesin karar niteliği taşımayacak, kişinin dilekçesi reddedilse dahi kişi bu hususta tekrar tekrar talepte bulunabilecektir.


Gerçekten, Yargıtay da "cinsiyet değişitirilmesi için izin" işlerini çekişmesiz yargı işi olarak nitelemektedir. Bu konudaki kararlar yıllardır değişmeden süregelmektedir.


(Kapatılan)17. Hukuk Dairesi 2013/16282 E. , 2013/14545 K.


"...Kanunda çekişmesiz yargı işlerinin neler olduğu düzenlenmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/1 maddesinde "Çekişmesiz yargı, hukukun, mahkemelerce, aşağıdaki üç ölçütten birine veya birkaçına göre bu yargıya giren işlere uygulanmasıdır..." hükmü ile "ilgililer arasında uyuşmazlık olmayan haller, ilgililerin ileri sürebileceği herhangi bir hakkın bulunmadığı haller ve hakimin re’sen harekete geçtiği haller ... " olmak üzere çekişmesiz yargının genel çerçevesi belirlenerek, mümkün olduğunca çekişmesiz yargı işleri sayılarak belirtilmiştir. Ancak bu sayma sınırlı olmadığından yasa maddesinde sayılmayan fakat çekişmesiz yargı ölçütlerini taşıyan diğer işlerin de çekişmesiz yargı işi olarak kabulü gerekir. Yani, 382. maddede sayılmamakla beraber çekişmesiz yargının ölçütlerinden birini veya birkaçını taşıyan bir iş de çekişmesiz yargı işi olarak değerlendirilmelidir.

Cinsiyet değişikliğine izin davasında talepte bulunan kişi, TMK.'nın 40. maddesinde yer alan şartları ispat etmesi halinde mahkemece kendisine talebi doğrultusunda izin verilebilecektir.

Davacının, yukarıda belirtildiği gibi kendisini haklı gösterecek vakıaların varlığını ispat ederek cinsiyet değişikliğine izin verilmesi dışında ileri sürebileceği herhangi bir hakkı bulunmadığı gibi, istem sonucunda verilen karar da maddi anlamda kesin hüküm sayılmayacaktır.

Bu değerlendirmelere göre, cinsiyet değişikliğine izin davaları da 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/a-5 maddesinde belirtilen çekişmesiz yargı işlerindendir..."


Ayrıca Yargıtay, her ne kadar cinsiyet değişiliği izin talepleri çekişmesiz yargı işi olarak nitelese de, güncel kararlarında kamu düzeninden olan görev hususunda Asliye Hukuk Mahkemelerinin izin dosyalarındaki görevini onamakta, ancak davaların izin aşaması tamamlanmadan nüfusta değişikliğe hükmetmesine karşı çıkmaktadır.


Cinsiyet Değişikiliği davaları henüz yaygın olarak uygulamada kendisine yer bulmadığından ve yukarıda açıklandığı gibi usulündeki dikkat edilmesi gereken noktalar fazla olduğundan sürecin bir avukat tarafından yönetilmesi hak kayıplarını ve gecikmeleri engelleyecektir.



Yorumlar


Bu gönderiye yorum yapmak artık mümkün değil. Daha fazla bilgi için site sahibiyle iletişime geçin.

© 2035 by Devon+Sark Architetcs. Powered and secured by Wix

Go up

bottom of page